
Botswana Zambiya Mauritius
AFRİKA RÜYASI
Cape Town’un zarif manzaralarıyla başlayan bu yolculuk, Afrika’nın kalbine uzanan unutulmaz bir keşfe dönüşüyor. Chobe Ulusal Parkı’nda, fillerle dolu savanlarda vahşi yaşamı hissediyor, Victoria Şelalesi’nde ise doğanın coşkusuna tanıklık ediyoruz. Ve son durağımız Mauritius Adası'nda turkuaz sular, beyaz kumsallar ve palmiyeler altında dinlendirici bir final yaşıyoruz. Her durak,Afrika’nın bir başka yüzünü sunuyor; büyüleyici, dokunaklı ve ilham verici..

GÖZE ÇARPAN DETAYLAR
-
THY ile Cape Town gidiş, Mauritius dönüş direkt uçuşlar
-
Harika konumlu lüks kamp ve otellerde konaklama
-
Bölgenin uzmanı Türk rehber eşliğinde geziyoruz
-
Olağanüstü vahşi yaşamı gözlemlemek için safariler
-
Victoria Şelalesi'nde Helikopter Turu
-
Mauritius'ta tropikal bir kapanış

UÇUŞ BİLGİLERİ
Gidiş: 13.04 Pazartesi
THY direkt seferi TK-44 ile
İstanbul 01:45 - Cape Town 11:50
Dönüş: 23.04 Perşembe
THY direkt seferi TK-161 ile
Mauritius 20:05 - İstanbul 04:30

GEZİ PROGRAMI

1.GÜN • CAPE TOWN
13.04 Pazartesi
Afrika rüyası başlıyor... Pazar’ı Pazartesi’ye bağlayan gece saat 23:00’te İstanbul Havalimanı’nda buluşuyor, Türk Hava Yolları’nın 01:45’te kalkan direkt uçuşuyla Cape Town’a doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 11 saatlik bir yolculuğun ardından, yerel saatle 11:50’de Afrika kıtasının güney ucundaki bu efsanevi şehre ulaşıyoruz. Pasaport ve bagaj işlemlerimizi tamamladıktan sonra özel aracımızla doğrudan Cape Town merkeze geçiyor ve şehri tanıtan keyifli bir panoramik tura başlıyoruz. Atlas Okyanusu’yla Table Mountain arasında uzanan bu büyüleyici şehirde ilk nefesimizde tarihin, doğanın ve kültürün izlerini hissedeceğiz. Şehir merkezinde yer alan tarihi Company’s Garden’da kısa bir mola veriyor, bu yeşil cennette kahvemizi yudumluyoruz. Ardından sahil kenarındaki hareketli Waterfront bölgesine geçiyor, deniz meltemi eşliğinde lezzetli bir erken akşam yemeği ile günü sonlandırıyoruz. Yemek sonrası otelimize geçiyor, Güney Afrika’daki ilk gecemizde dinlenmeye çekiliyoruz.

2.GÜN • CAPE TOWN
14.04 Salı
Sabah erken saatlerde Cape Town’un simgesi haline gelmiş Table Mountain’a doğru yola çıkıyoruz. Teleferikle zirveye ulaşarak, şehri kuşbakışı seyretmenin büyüsüne kapılıyoruz. Ardından rotamızı, doğanın zarafetini şehre armağan eden Kirstenbosch Botanik Bahçesi’ne çeviriyoruz. Bu büyüleyici bahçede yapacağımız keyifli yürüyüş sonrası, taze ürünlerle hazırlanan lezzetlerin sunulduğu kafe molasında soluklanıyoruz. Öğle saatlerinde, Güney Afrika’nın 1685’te kurulan ilk şarap çiftliği Groot Constantia’ya geçiyor; bağların tarihini dinleyip mahzenleri geziyor, 5 farklı şarabı tadıyor ve özel üretim bir şarap kadehini hatıra olarak alıyoruz. Günün devamında, üzüm bağları arasında konumlanmış Buitenverwachting Beyond ya da Beau Constantia restoranında geç öğle yemeğimizi alıyoruz. Ardından Cape Town’a dönüşte Hout Bay ve Camps Bay kıyı yolundan ilerliyor, Camps Bay’de deniz kenarında kahve molası veriyoruz. Akşam saatlerinde Waterfront bölgesinde serbest zamanın tadını çıkarıyor, geceyi otelimizde sonlandırıyoruz.

3.GÜN • VICTORIA FALLS
15.04 Çarşamba
Sabah saatlerinde Cape Town’dan havalanıyor ve Afrika kıtasının kalbinde, doğanın kudretini simgeleyen Victoria Şelalesi’ne doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık üç saatlik keyifli bir uçuşun ardından Zimbabve tarafındaki Victoria Falls Havalimanı’na varıyor, burada yerel ekibimiz tarafından karşılanıyoruz. İlk olarak Baines’de nefes kesen manzara eşliğinde hafif bir öğle yemeği alıyor, Zambezi Nehri'nin sonsuzluğa aktığı bu eşsiz noktada doğayla baş başa kalıyoruz. Ardından rehberimiz eşliğinde Victoria Şelalesi turumuza başlıyoruz. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan bu doğa harikası, “gürleyen duman” anlamına gelen yerel adıyla Mosi-oa-Tunya, gökyüzüne yükselen su buharı ve gökkuşaklarıyla büyüleyici bir atmosfer sunuyor. Turun ardından sınırı geçerek Zambiya’ya ulaşıyor ve Livingstone’daki zarif otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeğimizi otelde alıyor, Zambezi’nin kıyısında yıldızlar altında dinlenmeye çekiliyoruz.

4.GÜN • VICTORIA FALLS
16.04 Perşembe
Sabahın erken saatlerinde, gökyüzüne yükseliyor ve helikopterle Victoria Şelalesi’ni bu kez kuş bakışı izliyoruz. Zambezi Nehri’nin uçsuz bucaksız kolları, şelalenin öfkeyle yere çarpan suları ve yemyeşil ormanlar bir tablo gibi ayaklarımızın altına seriliyor. Bu unutulmaz manzara, Afrika’nın büyüsünü kalbinize kazıyor. İnişin ardından yürüyerek Zambiya tarafındaki Victoria Şelalesi'ne geçiyor, bu devasa doğa harikasını farklı açılardan yeniden keşfediyoruz. Öğle saatlerinde otele dönüyor ve günün geri kalanını dileyen misafirlerimiz havuz başında ya da otelin çevresindeki doğayla iç içe alanlarda dinlenerek geçiriyor. Günün kapanışı ise büyüleyici bir şekilde geliyor: Gün batımında Zambezi Nehri üzerinde sakin bir tekneyle safariye çıkıyor, suyun üstünde ilerlerken yaban hayatın sessizliğini dinliyoruz. Gün, otelimizin açık hava “boma” alanında geleneksel bir akşam yemeğiyle taçlanıyor.

5.GÜN • CHOBE
17.04 Cuma
Otelimizde kahvaltı sonrası Victoria Şelalesi’ne veda ediyor ve rotamızı Afrika’nın vahşi kalbinin attığı yere, Botswana’daki Chobe Ulusal Parkı’na çeviriyoruz. Yaklaşık iki saatlik keyifli bir kara yolculuğunun ardından, saat öğle saatlerinde Chobe Chilwero Lodge’a varıyor, doğayla iç içe bu lüks konaklama alanına yerleşiyoruz. Otelde öğle yemeği sonrası serbest zaman. Akşam üzeri 16:00 sularında Afrika’nın en etkileyici safari deneyimlerinden birine çıkacağız. Yırtıcıların gölgesinde, fillerin sessiz geçişlerine tanıklık edeceğimiz bu ilk akşam safarisi, doğanın en saf halini hissettirecek. Günün yorgunluğunu ise lodge’un şık ortamında sunulan özel bir akşam yemeğiyle geride bırakıyoruz.

6.GÜN • CHOBE
18.04 Cumartesi
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte doğanın en saf haline tanıklık etmek üzere 4x4 araçlarla yola çıkıyoruz. Bu erken saatlerde, Chobe'nin uyanışıyla birlikte fil sürüleri suya yöneliyor, aslanlar son avlarını tamamlıyor, antiloplar ise yeni güne temkinli adımlarla başlıyor. Rehberlerimiz eşliğinde yapılan bu sabah safarisi, Afrika’nın kalbinde zamanın nasıl yavaş aktığını hissettiren eşsiz bir deneyim sunuyor. Safari sonrası lodge’a dönüyor ve hem lezzeti hem de sunumuyla zengin bir kahvaltının tadını çıkarıyoruz. Öğle saatlerini dileyen misafirlerimiz yüzme havuzunun kenarında dinlenerek, dileyenler ise terasında manzaraya karşı bir kitap eşliğinde geçiriyor. Doğanın içinde olmanın huzuru, bu saatlerde daha da derin hissediliyor. Gün batımına doğru yeniden safari araçlarımıza atlıyor ve bambaşka bir yüzünü sergileyen Chobe’yi izliyoruz. Akşamın altın tonları yavaşça gökyüzüne yayılırken, yaban hayatın gizemi bir kez daha gözler önüne seriliyor. Günü, lodge’un zarif atmosferinde alınan akşam yemeğiyle noktalıyor; gün boyunca biriktirdiğimiz anılarla dolu dolu bir geceye çekiliyoruz.

7.GÜN • JOHANNESBURG
19.04 Pazar
Sabahın erken saatlerinde son bir kez Afrika'nın vahşi doğasına karışıyor, gün doğumunun altın ışıkları eşliğinde büyüleyici bir sabah safarisi yapıyoruz. Ardından lodgemızda, doğayla iç içe unutulmaz bir kahvaltı bizi bekliyor. Öğle saatlerinde Kasane Havalimanı’na transfer oluyor, saat 14:15’teki direkt uçuşla Johannesburg’a geçiyoruz. 15:55’te O.R. Tambo Uluslararası Havalimanı’na inişimizin ardından otelimize doğru yola çıkarken kısa bir şehir turu yaparak Johannesburg’un enerjisini hissediyoruz. Akşam yemeğimizi, Sandton Meydanı’ndaki şık atmosferi ve enfes et menüsüyle ünlü Butcher’s Grill restoranında alıyor, günü lezzetli bir notayla sonlandırıyoruz.

8.GÜN • MAURITIUS
20.04 Pazartesi
Bugün sabah saatlerinde Johannesburg’dan ayrılıyor, Hint Okyanusu’nun kalbinde saklı bir cennete, Mauritius’a doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 4 saatlik konforlu bir uçuşun ardından tropik esintilerle karşılanıyor, özel aracımızla otelimize transfer ediliyoruz. Öğleden sonra, okyanusun maviliğiyle çevrelenmiş zarif otelimizde dinlenmek, bembeyaz kumlara adım atmak ya da palmiyeler altında zamanı unutmak için serbest zamanımız olacak. Volkanik dağların ardında gizlenen şelaleleri, renk renk mercan resifleri ve güler yüzlü insanlarıyla Mauritius; hem doğanın huzurunu hem de kültürün zarafetini bir arada sunan eşsiz bir adadır. Bugün ilk kez bu büyülü atmosferle tanışıyor, kendimizi adanın dingin ritmine bırakıyoruz.

9.GÜN • MAURITIUS
21.04 Salı
Bugün tüm gün otelimizdeyiz. Arzu eden misafirler sabahlarını yoga seansı ya da denize nazır sakin bir kahveyle karşılayabilir. Turkuaz sular sizi davet ederken, yüzme, paddle board veya kano gibi su sporları ile gününüze hareket katabilirsiniz. Spa merkezinde geleneksel masajlarla bedeninizi ve ruhunuzu dinlendirebilir, havuz başında gün batımını egzotik kokteyller eşliğinde izleyebilirsiniz. Gün boyu, doğanın huzuru ve zarafetle tasarlanmış otel mimarisi arasında geçecek bu keyifli dinlenme anları, yolculuğumuzun en dingin bölümünü oluşturuyor. Mauritius’ta zaman biraz daha yavaş akar. Ve biz de bu yavaşlığın içinde, hayatın en rafine halini keşfederiz.

10.GÜN • MAURITIUS
22.04 Çarşamba
Bugün tüm gün otelimizdeyiz. Arzu eden misafirler sabahlarını yoga seansı ya da denize nazır sakin bir kahveyle karşılayabilir. Turkuaz sular sizi davet ederken, yüzme, paddle board veya kano gibi su sporları ile gününüze hareket katabilirsiniz. Spa merkezinde geleneksel masajlarla bedeninizi ve ruhunuzu dinlendirebilir, havuz başında gün batımını egzotik kokteyller eşliğinde izleyebilirsiniz. Gün boyu, doğanın huzuru ve zarafetle tasarlanmış otel mimarisi arasında geçecek bu keyifli dinlenme anları, yolculuğumuzun en dingin bölümünü oluşturuyor. Mauritius’ta zaman biraz daha yavaş akar. Ve biz de bu yavaşlığın içinde, hayatın en rafine halini keşfederiz.

11.GÜN • MAURITIUS
23.04 Perşembe
Bugün, Mauritius’a veda etmeden önce adanın en etkileyici noktalarını keşfedeceğimiz bir tur için otelimizden ayrılıyoruz. İlk durağımız, doğanın renk paletinden dökülmüş gibi görünen Chamarel Seven Colored Earth Geopark. Farklı tonlardaki kum tepeleri arasında yapılan yürüyüşlerde Mauritius’un jeolojik mucizelerine tanıklık ediyoruz. Ardından, yemyeşil ormanların içinden gürül gürül akan Chamarel Şelalesi bizleri bekliyor. Öğle saatlerinde adanın en özel lezzet duraklarından biri olan Rhumerie de Chamarel’de yerel mutfağın tadına varıyor, ardından adanın meşhur romlarının üretim sürecini keşfederek aromatik bir tadım deneyimi yaşıyoruz. Akşamüstü havalimanına doğru yola çıkıyor, bu büyüleyici adaya arkamızda güzel anılar bırakarak ulaşıyoruz. THY’nin TK-161 sefer sayılı direkt uçuşu ile saat 20:05’te Mauritius’tan İstanbul’a hareket ediyor, gece yolculuğumuzun ardından saat 04:30’da İstanbul’a varıyoruz.

ÖNEMLİ BİLGİLER
DAHİL HİZMETLER
-
THY ile İstanbul - Cape Town gidiş ve Mauritius - İstanbul dönüş ekonomi sınıf uçak bileti
-
Güney Afrika Havayolu AIRLINK ile Cape Town - Victoria Falls ve Kasane - Johannesburg ekonomi sınıf uçuşlar
-
Cape Town'da 2 gece, Victoria Şelalesi'nin yanıbaşında 2 gece, Chobe Ulusal Parkı'nda 2 gece, Johanneburg'un en müstesna bölgesi Sandton'da 1 gece ve Mauritius'ta 3 gece konaklama
-
Gezi boyunca seçkin restoranlarda ya da otellerde alınacak 5 öğle ve 6 akşam yemeği.
-
Programda belirtilen tüm şehir ve çevre gezileri
-
Chobe Ulusal Parkında 4x4 araçlarla 2 sabah ve 2 akşam safarisi
-
Victoria Şelalesi üzerinde Helikopter Turu
-
Programda belirtilen müze ve ören yeri giriş biletleri
-
Zimbabwe ve Zambiya vize ücretleri
-
Seyahat sigortası
-
Bahşişler
DAHİL OLMAYANLAR
-
Otellerde tek kişi kalanlar için oda farkı
-
Programda belirtilmeyen yada ekstra olarak belirtilmiş gezi, ziyaret, organizasyon ve aktiviteler
-
Yemeklerde alınacak içecekler
-
Uçuşlarda meydana gelebilecek bagaj limit aşımı bedelleri
-
Otellerde ve diğer mekanlardaki tüm şahsi harcamalar











