top of page
Image by Juanma Clemente-Alloza

Tarihte Bir Yolculuk

ÜRDÜN EFSANESİ

00:00 / 00:31

Tarih, çöl ve insan sıcaklığının iç içe geçtiği Ürdün, Unesco Dünya Miras listesine alınmış kadim alanları, konuksever insanları ve ilham verici çöl manzaralarıyla ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler vadediyor. Bu topraklarda Nebâtî tüccarların, Roma lejyonerlerinin, Müslüman ve Haçlı ordularının ihtişamlı izleri var. Bugün, tiyatrolar, görkemli kaleler ve mozaiklerle süslenmiş yapılar, eski çağların ruhunu arayan gezginleri büyülüyor.

_edited.jpg

GÖZE ÇARPAN DETAYLAR

​​

  • THY ile Amman gidiş Akabe dönüş uçuşlar

  • Harika 5 yıldızlı otellerde konaklama

  • Ürdün uzmanı rehberimiz eşliğinde geziler

  • Wadi Rum'da lüks bubble kamp keyfi

  • Lut Gölü'ndeki otelde çamur banyosu 

  • Çölde 4x4 safari macerası

​​

​​

Image by Sebastien

UÇUŞ BİLGİLERİ


Gidiş: 07.11.2025 Cuma
THY direkt seferi TK-816 ile
İstanbul 07:45 - Amman 10:10


Dönüş: 14.11.2025 Cuma
THY direkt seferi TK-832 ile
Akabe 20:55 - İstanbul 23:45


 

PROGRAM
Gradyan

GEZİ PROGRAMI

​​

1.GÜN • AMMAN

07.11.2025 Cuma

Bugün, Ortadoğu’nun kalbinde, geçmişin izleriyle bugünü zarifçe harmanlayan bir coğrafya olan Ürdün’e doğru yola çıkıyoruz. Türk Hava Yolları’nın direkt seferiyle sabah 07:45’te İstanbul’dan havalanıyor, yerel saatle 10:10’da Amman’a iniş yapıyoruz. Bu sadece bir yolculuk değil; Nebatî kervanlarının, Roma lejyonlarının, İslam ordularının ve Haçlı seferlerinin iz bıraktığı topraklara atılan ilk adım. Ürdün, büyüleyici çöl manzaraları, vadilerle çevrili antik kentleri, gökyüzüne uzanan sessiz yamaçları ve içten misafirperverliğiyle bambaşka bir deneyimin kapılarını aralıyor. Varışımızın ardından şehir merkezine geçerek Amman’ın tarihi ve modern yüzünü keşfe çıkıyoruz. Şehrin farklı dokularında geçmişle bugünün iç içe geçtiği sokaklarda dolaşıyor, yerel yaşamın enerjisini hissediyor, dileyen misafirlerimizle keyifli alışveriş duraklarında kısa molalar veriyoruz. Öğleden sonra otelimize geçiyor ve odalarımıza yerleşiyoruz.

2.GÜN • JERASH

08.11 Cumartesi

Bugün Ürdün’ün derinliklerine doğru, zamanın katmanlarında bir yolculuğa çıkıyoruz. Kahvaltının ardından rotamızı kuzeye çeviriyor ve dünyanın en iyi korunmuş antik Roma şehirlerinden biri olan Jerash’a ulaşıyoruz. Bir zamanlar Roma İmparatorluğu’nun doğudaki en görkemli kentlerinden biri olan Jerash; heybetli sütunlu caddeleri, tanrılara adanmış tapınakları ve 15.000 kişilik görkemli amfitiyatrosu ile hâlâ geçmişin izlerini fısıldıyor. Taşa kazınmış ihtişamı adım adım keşfederken, tarihle aramızdaki mesafe neredeyse siliniyor. Öğle yemeğimizin ardından Amman’a dönüyor, Ürdün’ün tepelik başkentini bu kez tarihi gözlüklerle gezmeye başlıyoruz. Şehri yüksekten izleyen Amman Kalesi, antik çağlardan İslam dönemine uzanan yapılarıyla bize geçmişin katmanlarını sunarken; şehrin kalbinde yer alan Roma Tiyatrosu, yüzyıllara meydan okuyan taş basamaklarıyla bizi selamlıyor. Günü, Amman’daki otelimizde alacağımız akşam yemeği ile sonlandırıyoruz. Geceleme Amman’da.

3.GÜN • LUT GÖLÜ

09.11 Pazar

Kahvaltının ardından başkent Amman’daki son ziyaretlerimizi tamamlayarak şehirle vedalaşıyor, rotamızı dünyanın en ilginç doğa harikalarından birine, Lut Gölü’ne çeviriyoruz. Yol boyunca coğrafyanın renkleri değişiyor; taşlık yamaçlar, çöl kıvrımları ve uzaklarda beliren kızıl dağlar bize eşlik ediyor. Deniz seviyesinin tam 418 metre altında yer alan Lut Gölü, büyüleyici akuamarin tonuyla adeta ışıldar. Etrafını çevreleyen tuz kristalleriyle kaplı kayalıklar ve kızıl rengiyle etkileyici dağ silüetleri, göle mistik bir güzellik katar. Mineraller açısından son derece zengin olan bu eşsiz su kütlesi, binlerce yıldır şifa arayanların durağı olmuştur. Bugün biz de gölün keyfini çıkarıyor, doğanın sunduğu en doğal terapilerden biri olan kırmızı çamurla cildimizi besliyor, bu eşsiz coğrafyada bedenimize ve ruhumuza kısa bir mola veriyoruz. Konaklamamız, gölün hemen kıyısında konumlanan konforlu ve ayrıcalıklı otelimizde. Gün batımının gökyüzünü pembeye boyadığı saatlerde akşam yemeğimizi alıyor, gölün sessizliğine geceyi emanet ediyoruz. Geceleme Lut Gölü’nde.

4.GÜN • NEBO, MADABA

10.11 Pazartesi

Bugün, sabahın huzurlu saatlerinde Lut Gölü’ne veda ediyor, tarihle yoğrulmuş yollardan Petra'ya doğru yola çıkıyoruz. Yolculuğumuzun ilk durağı, geçmişin derin anlamlar taşıdığı bir tepe: Nebo Dağı. Efsaneye göre Tanah’ta, Tanrı’nın Musa Peygamber’e vadedilmiş toprakları gösterdiği yer tam da burasıdır. Ufka baktığınızda, zamanın ötesine uzanan bir sessizlik sarar sizi… Ardından rotamızı, geçmişin zengin ticaret şehirlerinden biri olan Madaba'ya çeviriyoruz. Ürdün’ün “Mozaikler Şehri” olarak bilinen bu kadim kent, Bizans döneminden kalma etkileyici zemin mozaikleriyle göz kamaştırır. Özellikle ünlü Madaba Haritası, kutsal toprakların en eski haritalarından biri olarak hâlâ hayranlık uyandırır. Burada alacağımız keyifli bir öğle yemeğinin ardından, kızıl kayalara oyulmuş kadim şehir Petra'ya doğru yola devam ediyoruz. Akşam saatlerinde taşlar arasındaki gizemli dünyadaki otelimize yerleşiyor ve gökyüzünün yıldızlarla dolduğu bu vadide sessizliğe kulak veriyoruz. Akşam yemeği ve geceleme Petra’da.

5.GÜN • PETRA

11.11 Salı

Kahvaltının ardından, bugün dünyanın en büyüleyici arkeolojik alanlarından biri olan Petra’ya adım atıyoruz. Kum taşına oyulmuş sütunlar, dar geçitler ve geçmişin izlerini taşıyan yapılar arasında, adeta bir masalın içine giriyoruz. Dünyanın yeni 7 harikasından biri kabul edilen bu etkileyici antik şehir, olağanüstü korunmuş yapısıyla tarih severleri büyülemeye devam ediyor. MÖ 400 ile MS 106 yılları arasında Nebatîler’e başkentlik yapmış, sonrasında Roma egemenliğine geçen Petra, uzun süre gizemini korudu. Son arkeolojik araştırmalar, bu anıtsal yapıların aslında krallara ait mezarlar olduğunu ortaya koydu. Dar Siq geçidinden yürüyerek ulaşılan ve kaya yüzeyine oyulmuş efsanevi El-Hazne (Hazine) yapısıyla başlayan keşfimiz, geçmişin görkemini her adımda hissettiriyor. Bu unutulmaz saatlerin ve Petra'da alacağımız öğle yemeğinin ardından, arkeolojik alandan önce at arabaları, sonra elektrikli araçlarla ayrılıyor, ardından otobüsümüzle çöle doğru yola çıkıyoruz. Kızıl kayalıklar ve altın sarısı kumlar arasında, Wadi Rum’un büyülü atmosferine ulaşıyoruz. Akşam saatlerinde özel kamp alanına varıyor, yıldızlarla örtülü gökyüzü altında günü keyifli bir yemekle sonlandırıyoruz.

6.GÜN • WADI RUM

12.11 Çarşamba

Sabah, çölde uyanmanın o eşsiz dinginliğiyle güne başlıyoruz. Palmera Camp’te alacağımız kahvaltının ardından, 4x4 araçlarla çölün derinliklerine doğru unutulmaz bir keşfe çıkıyoruz. Wadi Rum, ya da bir diğer adıyla Ay Vadisi, kızıl tonlardaki kumtaşı ve granit kaya oluşumlarıyla, sanki başka bir gezegendeymişsiniz hissini uyandırır. Devasa uçurumlar, dalgalanır gibi yükselen kum tepeleri ve prehistorik çağlardan kalma mağara çizimleri, bu bölgeyi yalnızca görsel değil, duygusal olarak da büyüleyici kılar. 1962 yapımı efsanevi Lawrence of Arabia filminin pek çok sahnesinin çekildiği bu etkileyici vadi, 2011 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır. İki saatlik macera dolu bu çöl yolculuğunun ardından, vadinin büyüsünü arkamızda bırakıyor ve rotamızı güneye, Kızıldeniz kıyısındaki Akabe'ye çeviriyoruz. Öğleden sonra Akabe’ye ulaşıyor ve konaklayacağımız otelimize yerleşiyoruz. Lüks, sakinlik ve deniz esintisiyle harmanlanmış zarif otelde dinlenmeye çekiliyor, günün kalanını dileyenlerle deniz kenarında geçiriyoruz. Akşam yemeği ve geceleme Akabe’de. Arzu edenler Akabe'deki 2 gecelik programa katılmadan bu gece 21:15'te Akabe-İstanbul uçuşu ile turu sonlandırabilir.

 

7.GÜN • AKABE

13.11 Perşembe

Güne, Akabe’nin güneşli sabahında alacağımız keyifli bir kahvaltıyla başlıyoruz. Ardından, Kızıldeniz’in berrak sularında unutulmaz bir tekne gezisine çıkıyoruz. Rüzgarla hafifçe salınan teknemizle, bölgenin eşsiz kıyılarını keşfederken, iki özel noktada yüzme ve şnorkelle dalış molası veriyoruz. Muhteşem mercan resifleri ile tanışma fırsatı sunan bu duraklarda, denizin altındaki renkli dünyayı izlemek adeta bir sualtı rüyası gibi... Öğleden sonra Akabe’ye dönüyor ve otelin sunduğu lüks olanakların tadını çıkarmak üzere serbest zamana geçiyoruz. Dileyenler otelin havuzunda serinleyebilir, spa alanında rahatlayabilir ya da Akabe’nin dinginliğini içine çekebilir. Geceleme Akabe'de

8.GÜN • AKABE

14.11 Cuma

Kahvaltı sonrası misafirlerimiz otelin ayrıcalıklı olanaklarından faydalanabilir veya Akabe’nin canlı çarşılarında son alışverişlerini yapabilir. Akşamüstü saatlerinde otelimizden ayrılıyor, havalimanına doğru yola çıkıyoruz. Saat 20:55’te Türk Hava Yolları’nın direkt seferiyle Ürdün’e veda ediyor, gece yarısı 23:45’te İstanbul’a varıyoruz. Bavullarda hediyeler, kalplerde çöl rüzgârı, anılarda tarihle iç içe geçmiş unutulmaz bir yolculuk kalıyor.

Gradyan

ÖNEMLİ BİLGİLER

ÖDEME

DAHİL HİZMETLER​

  • Türk Hava Yolları ile İstanbul – Amman gidiş ve Akabe – İstanbul dönüş ekonomi sınıf uçak bileti

  • Program boyunca belirtilen tüm lüks otel konaklamaları: Amman Marriott Hotel (2 gece) – Dead Sea Marriott Resort & Spa (1 gece) – Petra Marriott Hotel (1 gece) – Wadi Rum Palmera Camp (lüks çöl çadırı) (1 gece) – Hyatt Regency Aqaba Ayla Resort (2 gece)

  • Programda belirtilen tüm kahvaltılar, öğle ve akşam yemekleri

  • Petra, Jerash, Amman, Madaba, Nebo Dağı, Wadi Rum, Lut Gölü ve Akabe'deki tüm ziyaret ve giriş ücretleri

  • Wadi Rum’da 4x4 çöl araçlarıyla 2 saatlik çöl safarisi

  • Akabe’de tekne gezisi ve şnorkelle yüzme molaları

  • Petra'da at arabası ve elektrikli araç transferleri

  • Seyahat boyunca konforlu otobüsle ulaşım

  • Profesyonel Türkçe rehberlik hizmeti

  • Havalimanı transferleri

  • Yurt dışı çıkış harcı

  • Seyahat sigortası


DAHİL OLMAYANLAR

  • Otellerde tek kişi kalanlar için oda farkı

  • Programda belirtilmeyen yada ekstra olarak belirtilmiş gezi, ziyaret, organizasyon ve aktiviteler


  • Yemeklerde alınacak içecekler

  • Uçuşlarda meydana gelebilecek bagaj limit aşımı bedelleri


  • Otellerde ve diğer mekanlardaki tüm şahsi harcamalar


OTELLER

HARİTA

BLOG

bottom of page